Rahşan Tekşen

ANA SAYFA  »  KİTAPLIĞIM  »  EDEBİYAT AİLEM   »  Mustafa Duruş

Mustafa Duruş

Mustafa Duruş
Mustafa Duruş

RÜZGÂRLI PARMAK

rüzgârın parmağını gördüm.
hareketsizliğe dokundu.
ne olduğunu
neden dokunduğunu
tuşun kendi parmağını seçtiğini
bilmeden
defalarca aynı tuşa dokundu.

gürültüsünü sandığa koydu şimşek
gürültüden bir küpe oldu
avuçları gürültülü kadın.

ses kaydı silindi parmağın
saçları açıldı gecenin
kadının elleri arasından
elleri gecenin yarattığı sularda yorgun
sular ellerinde serin
sular. rüzgârın unuttuğu.

ışığı su mezarlığına gömdü
gözlerini değiştirdi
gecenin bir dağa çarparak
küçücük taşları
seyretti

küçücük taşların ölüm uykusu dağ
rüya. gözleri. ölü dağ.

tuş izleri geçmeden parmağından
tuşu düşürmeden parmağından
rüzgâra dokundu

rüzgâra dokundu, hayır hareketsizliğe
hareketsizliğe dokundu, hayır rüzgâra
hareketsiz rüzgâra dokundu
rüzgâra hareketsiz.

Mustafa Duruş, Tembel Yağmur, Şule Yayınları, 2021

EDEBİYAT AİLEM KATEGORİSİNDEN...

kusurlu-heykel-14660

İmran Elagöz Taşkın

Safinaz Hanım can kuşunu uçurup dar ve karanlık evine yerleşeli tam elli iki gün olmuştu. Merhumenin bedenini ortadan kaldırmaya yeminli kurtçukların hücumuyla geçen elli iki gün. Kim demiş, insan kabirde yalnızdır, diye! Ölen sebebiyle toprak altında başka türlü bir hayat kımıl kımıl devam ediyordu. Mevtanın etleri kemiklerinden ayrılmaya başlamış, burnunun düşmesine az kalmıştı. Bu süre zarfında kızları ziyaret etmiş, ana-babalarının mezarına çiçek buketleri bırakıp gitmişlerdi.

DETAY...

selman-nuriler-71565

Selman Nuriler

Bir: Allah. Dedem “Birdir Allah,” derdi kalkarken hep. Koltuktan, sofradan, misafirlikten, fark etmez. Onun hayalî bastonuydu bu söz. Eşyalar uykudan uyanır gibi olurdu bu kelimeleri söyleyince. Perdeler ve örtüler havalanır, kapı kendiliğinden açılırdı. Kadınlar konuşurken duyuyordum, yaşlıların böyle özel güçleri olabiliyormuş. Hızlı hızlı giderdi dedem her yere.  

DETAY...

tek-basina-iyilik-98661

Aziza Rüya

Yakut topraklara ulaşan her yabancı büyüleyici manzara karşısında, vay vay vay, diyerek coşuyor, şehirden gözlerini uzun süre alamıyordu. Onu görüp cezbesine tutulanlar, kendilerine geldiklerinde haritalarına sarılıp, neresi burası, diye sorup soruşturmuş, onca çabalarına rağmen yerin adını öğrenememişlerdi.

DETAY...

palas-pandiras-52744

Hande Aydın

Bizler annemi sustuğunda duymaya başladık. Hani nasıl sürekli akan bir çeşmenin sesine alışıp işitmez olursunuz da aniden kesildiğinde fark edersiniz ya işte öyle. Konuşmaktan vazgeçmişti artık. Belki anlattıklarının dinlenmediğini, belki kimsenin kendisine ayıracak vakti olmadığını, belki de söyleyeceği yeni bir şey olmamasından bu yana susuyor. Uzun zamandır çok konuşmasından şikâyet eden bizler şimdi onun ağzından çıkacak tek bir kelimeyi bekliyoruz.

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML