Rahşan Tekşen

Büyük Valide Han

Büyük Valide Han
Büyük Valide Han

HAN-ı KEBİR

...

İsminden de anlaşılacağı gibi Valide Han’ın sadece büyüklüğüne bakarak bile yaşı tahmin edilebilir. Zira on yedinci asra gelinceye kadar hanlar ya tek avluludur ya da çift avlulu; ya tek katlıdır ya da çift katlı. Büyük Valide Han, kendi asrında üçüncü avlusu yapılan ilk handır ki on yedinci asır, han inşasının zirveye ulaştığı, on sekizinci asır da kemale erdiği dönemdir.

Çoğu hanın kapısı doğrudan doğruya avluya açılmaz. Büyük Valide Han’ın birinci avlusuna adım atmadan önce taş kemerli, tonozlu bir geçitten geçildiği gibi… Bu tonoz, dışarıdan gelen gürültüyü insanın kulaklarından yavaş yavaş silen, ne ile karşılaşacağına dair ister istemez içinde tecessüs uyandıran loş bir aralıktır. Sonunda küçük, üçgen bir avlu ortaya çıkar. El içi kadar bu avlunun etrafını saran dükkânların bittiği yerde ise ikinci avluya açılan bir tonoz daha bekler.

İnsana, çok eski bir handa olduğu hissini veren ilk manzara, bu tonozun iki yanında bulunan ve üst kata çıkan karanlık basamaklar ile ardında görünen çıplak duvarlardır. Birazdan o basamaklardan bellerinde kuşak, ayaklarında çarık, sırtları yük dolu hamallar inecek; onların arasından birkaç çocuk fırlayıp ahırdaki atları getirmeye gidecek sanılır. Sonra taş zeminde yürüyen atların ayak sesleri giderek yaklaşacak, sırtlarındaki yükleri indirdikçe hamalların belleri doğrulacak ve müşteriler, yollarının açık, ticaretlerinin bereketli olması için dualarla uğurlanacak. Lâkin basamaklardan inen yalnızca tekerlekli bir el arabasıdır; üstü boş olduğu için gürültü patırtı yaparak inen metal bir el arabası…

...

Metnin tamamı için: Kırk Bir Kere İstanbul, Şule Yayınları, 2013, sf. 117-124.

Kırk Bir Kere İstanbul'dan Seçmeler KATEGORİSİNDEN...

yusuf-pasa-sebili-82545

Yusuf Paşa Sebili

Su insanın ayağına geldiği gün, çeşmelerin bir daha hiç konuşmayacağını anladı sakalar. Beyaz sorguçlarını, siyah çizmelerini çıkarıp kaldırdılar tavan arasına. Özene bezene süsledikleri atlarının sırtından kırbalarını indirdiler.

DETAY...

sahaflar-carsisi-25636

Sahaflar Çarşısı

1980’de Sahaflar Çarşısı yeniden tanzim edildi. Dükkânların üzeri kapatıldı, avluya taşlar döşendi, ortaya küçük bir bahçe yapıldı ve çeşme kondu. Sahaflar, sadece ders kitapları, testler, hediyelik eşyalar satan bir kitap çarşısı olarak idrak edildiği günden beri de içi çıkarılmış bir cevize döndü.

DETAY...

sark-kahvesi-83631

Şark Kahvesi

Orta yerinde havuzu yoktur Şark Kahvesi’nin. Su sesi de yoktur bu yüzden. Lâkin elini uzatıverse biri, suyunu akıtmaya âmâde bekleyen mermer bir çeşmesi vardır girişte. Köşede gelin gibi süzülen bir semaver, kahve dövmekten emekli koca bir dibek…

DETAY...

cevahir-bedesten-65570

Cevahir Bedesten

Bir gelenek daha vardı ki bu da Bedesten’in yüzünün her sabah duayla yıkanmasıydı. Kuyumcular Kapısı’nın arkasından “Buyurun duaya!” diye gürleyen ses, kapı kapı bütün dükkânları dolaşır, bir çırpıda muhafızlar dolabının önüne toplardı esnafı. Sultanın ve askerin selâmetine dua, gelmiş geçmiş esnafın ruhlarına rahmet niyaz edilirdi.

DETAY...

2024. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML